Yaşam biçiminiz genetiğinizle uyumlu mu? Bu testler sizi geleceğinize hazırlıyor

Genetik yapılarımız farklı

Genetik testler yalnızca kalıtsal hastalık risklerini göstermekle kalmıyor, bireyin yaşam tarzı seçimlerine de yön verebiliyor. Genetik Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yeşilyurt, genetik check-up testlerinin kanser, kalp ve nörolojik hastalıklar gibi ileri yaşlarda ortaya çıkan pek çok rahatsızlık için önemli ipuçları sunduğunu belirterek “Genetik testler sayesinde bir hastalığa yatkınlığımız olup olmadığını, toplumdaki diğer bireylere göre riskimizin artmış olup olmadığını öğrenebiliyoruz. Bu da bize o hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştıran çevresel risk faktörlerinden uzak durma fırsatı veriyor. Yatkınlığımız olan bir hastalığa hiç yakalanmayabileceğimiz gibi, en kötü ihtimalle başlangıcını yıllarca ertelemek mümkün. Bu da tedavi seçeneklerinin çok daha etkili olabileceği bir döneme ulaşmamızı sağlıyor” diyor. Ancak her popüler sağlık trendinin herkese uygun olmadığını da hatırlatan Doç. Dr. Ahmet Yeşilyurt, “Genetik yapımız farklı olduğu için herkes için en doğru diyet veya egzersiz aynı değildir. Örneğin bazı kişilerde gluten değil, farklı karbonhidrat türleri sorun yaratabilir” ifadelerini kullanıyor.

 

Hangi genetik test hangi bilgiyi verir?

Genetik testlerin, vücudun besinlere, egzersize ve çevresel etkenlere nasıl tepki verdiğini anlamada önemli ipuçları sunduğunu belirten Genetik Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yeşilyurt, “Bu testler sayesinde kişinin metabolizma hızı, besinleri işleme kapasitesi, kafein ya da karbonhidrat duyarlılığı gibi özellikleri ortaya konulabiliyor. Bu bilgiler ışığında beslenme, egzersiz, cilt bakım planları kişiye özel hale getiriliyor.

-Makro Besin Metabolizması Testi: Karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasının genetik olarak nasıl çalıştığını gösterir; kişiye özel beslenme planı oluşturulmasına rehberlik eder.

-Vitamin ve Mineral Emilim Testi: Vitamin ve mineral ihtiyaçlarını ortaya koyar. Örneğin MTHFR gen mutasyonu olan bireylerde folik asit desteği önerilir ve damar sağlığı ile gebelik planlaması desteklenir.

-Kas Lifi ve Tendon Yapısı Testi: Hangi spor türlerine yatkın olduğunuzu ve travmalara karşı hassasiyetinizi gösterir. Antrenman türü ve yoğunluğu kişiye özel planlanabilir.

-Yağ Yakımı ve Enerji Kullanımı Testi: Genetik olarak düşük yağ yakımı olan bireylerde HIIT gibi özel egzersiz programlarıyla metabolizma verimliliği artırılabilir.

-UV Hassasiyeti Testi: Güneşe karşı duyarlılığı belirler; UV’ye hassasiyeti yüksek olan bireylerde daha güçlü SPF içeren ürünler önerilir, cilt kanseri riskine karşı önlem alınabilir.

-Kollajen Yıkımı ve Antioksidan Kapasite Testi: Kollajen kaybı hızlı olan bireylerde erken dönemde kollajen destekli ürün kullanımı; antioksidan kapasitesi düşük olanlarda C ve E vitamini takviyeleri önerilir.

Bir beden herkese uymaz

Genetik biliminin ilerlemesiyle birlikte tıpta “bir beden herkese uyar” yaklaşımının yerini kişiselleştirilmiş sağlık yönetimine bıraktığını söyleyen Doç. Dr. Ahmet Yeşilyurt, “Artık bireylerin genetik yapısına göre yaşam tarzı, tarama programları ve tedavi yöntemleri planlanabiliyor. Bu sayede hem hastalıklar ortaya çıkmadan önce önlem alınabiliyor hem de olası hastalıklar erken evrede yakalanarak tedavi başarısı artırılıyor. Örneğin, ulusal kanser tarama programları genellikle yaşa göre belirlenirken, genetik testler meme, yumurtalık veya prostat kanseri gibi hastalıklarda riskin daha erken yaşta başlayabileceğini göstererek kişiye özel tarama planlarının oluşturulmasını sağlıyor. Aynı şekilde, diyabet ya da bazı nörolojik ve göz hastalıklarının genetik kökeninin anlaşılması da tedavi yöntemini tamamen değiştirebiliyor. Örneğin, genetik testlerle saptanan MODY diyabet tipinde sadece beslenme düzenlemesi ve egzersizle hastalık kontrol altına alınabilirken, bazı genetik tiplerde ilaç tedavisi gerekebiliyor. Bu da genetik testlerin yalnızca bir tanı aracı değil, bireye özgü sağlık yönetiminde yol gösterici bir rehber olduğunu ortaya koyuyor” diyor. 

Bir genetik test ile tüm sağlık geleceğiniz

Gelecekte genetik testlerin erken teşhisten sağlıklı yaşlanmaya kadar birçok alanda tıbbın sınırlarını yeniden tanımlayacağının altını çizen Genetik Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Yeşilyurt, “Yapay zekâ destekli analizler ve hızla ilerleyen genetik teknolojiler sayesinde artık yalnızca hastalık risklerini değil, yaşlanma süreçlerini de kişiye özel olarak yönetmek mümkün hale geliyor. İnsan ömrünün uzamasıyla birlikte Alzheimer, demans ve kanser gibi hastalıkların tamamen kontrol altına alınabileceği bir döneme yaklaşıyoruz. Genetik testlerin maliyetlerinin düşmesi ve erişilebilirliğinin artması ise bu bilgilerin herkes için ulaşılabilir olmasını sağlıyor. Yakın gelecekte her bireyin bir kez yaptıracağı genetik testle kendi risk haritasını öğrenip, yaşam boyu sağlığını kişisel düzeyde yönetmesi tıbbın yeni standardı haline gelecek” ifadelerini kullanıyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir