Güney Kıbrıslı by-pas planı
İşgalci güç İsrail, Gazze’de katliamlarını her gün bir yenisi eklerken, diğer taraftan tam abluka altındaki bölgeyi Filistin’den koparmak için planlarına hız verdi. Gazze’de insanlık suçuna varan saldırıları sonrasında bölgeyi bir uluslararası koalisyonun idaresine vermeyi planlayan işgalci güç, öte yandan işgal altında tuttuğu Batı Şeria ile tüm bağlantıyı da koparmayı hedefliyor. Israel Hayom gazetesinin haberine göre bu çerçevede İsrail Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Constantinos Kombos, sözde “insani koridor” adı altında Gazze’nin ihtiyaç duyduğu yardımların Güney Kıbrıs üzerinden tedarik edilmesini sağlayacak bir deniz yolu kurulmasını görüştü. Koridorun oluşturulması ile Gazze’de yaşayan Filistinlilerin Batı Şeria’ya geçişini sağlayan Erez ve Kerem Şalom kapıları, insan ve mal geçişine tamamen kapatılacak. Daha önce işgalcinin verdiği izinle Batı Şeria’da çalışan Gazze’li Filistinlilerin geçişine de izin verilmeyecek. Teklifin Güney Kıbrıs tarafından iletildiği ve iki bakanının “sözde koridor” için çalışma grupları kurulması noktasında anlaştıkları belirtildi.
Görünürde Gazze’ye yardım bahanesi öne sürülen ama gerçekte Filistin’den koparma amacı taşıyan planın koç başı ise Güney Kıbrıs kontrolündeki Larnaka limanı olacak. Masaya yatırılan plana göre Gazze’ye nakledilmesi gereken su, gıda ve ilaç gibi tüm insani ihtiyaçların, limanda oluşturulacak özel bir bölgede toplanması ve burada İsrailli yetkililerin kontrolünden geçtikten sonra Gazze’ye nakledilmesi planlanıyor. Deniz yoluyla gönderilecek ürünleri taşıyan gemilerin Gazze Şeridi’nde nereye yanaşacağı ise bilinmiyor. Bu amaçla işgalci güç kontrolünde küçük bir limanın inşası ya da Mısır’ın El-Ariş limanına gönderilerek, buradan kara yoluyla refah kapısından Gazze’ye girişinin sağlanması gibi formüller üzerinde konuşulduğu belirtiliyor. İsrail Dışişleri, istihbarat ve ordusu ile ilgili diğer kurumların, teklifi her yönüyle değerlendirmeye başladığı da kaydedildi.
Rum Kesimi ile İsrail arasındaki “deniz koridoru” planı ile Türkiye’nin Gazze’ye yardım ve desteğinin de kesilmek istendiği düşünülüyor. İşgalci gücün Gazze’yi hedef alan saldırılarına en güçlü tepkiyi veren ve Filistin davasına diplomatik, siyasi ve ekonomik desteğini her fırsatta yineleyen ve 7 Ekim’den sonra insani yardımlarını hızlandıran Türkiye’yi zorda bırakmak istendiği değerlendiriliyor. ABD, İngiltere ve Almanya’nın Güney Kıbrıs’a İsrail ile bağlantı kurmak için özel bir rol verdiği biliniyor. 3 ülkenin Rum Yönetimini Doğu Akdeniz’de İsrail için ileri bir karakol görevi verdikleri görülüyor.